İsrail’de 9 Nisan 2019 tarihinde gerçekleştirilen erken genel seçimlerin ardından hükümet kurulamaması üzerine 17 Eylül’de ikinci kez erken genel seçim yapılmıştı. Fakat bu ikinci genel seçimlerde de herhangi bir parti tek başına hükümeti kurmaya yetecek çoğunluğu elde edemediği gibi belli bir tarafta duran partilerin aralarında koalisyon oluşturmalarına uygun bir aritmetik de oluşmamıştı. Bu yüzden hükümetin kurulmasının hayli zor olacağı seçimlerden sonraki yorumlarda dile getiriliyordu.
Seçimlerde İsrail işgal devletinin eski genelkurmay başkanlarından Benny Gantz’ın liderliğindeki Mavi - Beyaz İttifakı 33 sandalye kazanarak birinci olduğu ve geleneğe göre hükümeti kurma görevinin ona verilmesi gerektiği halde İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Likud Partisi liderinin bu konuda daha başarılı olacağını düşünerek ona torpil geçmiş ve hükümeti kurma görevini önce ona vermişti. Rivlin’in temennisi Netanyahu liderliğinde, Mavi - Beyaz İttifakı ile aşırı siyonist Avigdor Liberman’ın liderliğindeki Evimiz İsrail Partisi’nin ortak olacağı bir “birlik hükümeti”nin kurulmasıydı. Böyle bir hükümetin kurulamaması durumunda “sağ cephe”de gösterilen partilerin parlamentodaki toplam milletvekili sayıları sol partilerin milletvekilleri sayısından fazla olduğu için Netanyahu’nun onlarla bir koalisyon kurabileceğini umuyordu. Ama Netanyahu, Batı Yaka bölgesini İsrail’e ilhak edeceği vaatleriyle aşırı siyonist radikal partilerin tam desteğini elde etmeye çalışmasına rağmen zikrettiğimiz formüllerden hiçbirini gerçekleştiremedi ve hükümeti kurma görevini iade etti.
Bunun üzerine cumhurbaşkanı, hükümeti kurma görevini Mavi - Beyaz İttifakı’nın lideri Benny Gantz’a verdi. Onun önünde de iki seçenek vardı. Birincisi yine “birlik hükümeti” adı verilen ve Likud ile Evimiz İsrail Partisi’nin ortak olacağı koalisyon. Diğeri de sol partilerin ortak olacağı, Filistinli milletvekillerinin de dışardan destek verecekleri bir azınlık hükümeti. Fakat sol partilerin sandalyelerinin ve Filistinli milletvekillerinin sayısı mecliste çoğunluğu oluşturmak için yeterli olmuyordu. Yine “sağ” çizgide gösterilen siyonist partilerden birisinin desteğine ihtiyacı vardı. Bunlardan hiçbiri de Filistinli milletvekillerinin dışardan destek verecekleri bir hükümete ortak olmak istemiyorlardı. Çünkü o durumda Filistinlilerin taleplerini yerine getirmek zorunda kalacaklarını ve kendilerinin saldırgan politikalarını uygulamakta zorluk çekeceklerini düşünüyorlardı.
İsrail cumhurbaşkanı Rivlin de, Gantz’ın hükümeti kurması için verilen sürenin dolmasına üç gün kala onunla yaptığı görüşmede azınlık hükümetinin İsrail’in yaralarına merhem olamayacağını dile getirmiş ve Gantz’tan “birlik hükümeti” konusunda Netanyahu’yla bir şekilde anlaşmasını istemişti. Fakat bu anlaşma gerçekleşmedi ve Gantz yaptığı açıklamada kendilerinin birtakım prensipleri olduğunu bunlardan taviz vermek istemediklerini söyledi. Bu açıklaması Netanyahu’nun ondan böyle bir hükümet konusunda anlaşmak için bazı prensiplerinden vazgeçmesini istediğini ortaya koyuyordu. Netanyahu da yaptığı bir açıklamada Gantz’ın Liberman’ın teklif ettiği, ilk başbakanlığın Netanyahu’ya verileceği dönüşümlü başbakanlık teklifini kabul etmediğini söyledi. Sonuçta Gantz’ın çabaları da sonuç vermedi ve işgal rejiminin tarihinde ilk kez böyle iki ayrı tarafın hükümet kurma girişimlerinin sonuçsuz kalması durumu yaşandı. Gantz da kendisine verilen sürenin dolmasına birkaç saat kala hükümeti kurma görevini iade etti.
Şimdi İsrail yasalarına göre milletvekillerine parlamentoda yani Knesset’te 61 kişinin desteğini elde edebileceğini ortaya koyacak birinin çıkması için 21 gün süre tanınacak. Bir kişi böyle 61 kişinin destek imzasını alabilirse ona hükümeti kurması için 14 gün süre tanınacak. Ancak bunu hiç kimsenin başaramaması durumunda üçüncü kez erken genel seçimlere gidilecek. Bundan sonraki erken genel seçimlerin tarihinin ise Mart 2020 olacağı tahmin ediliyor.