Muhterem Mehmet Göktaş hoca, Doğru Haber’de 1 Kasım’da yayınlanan “Yediden yetmişe kudurmuş bir ulus!” başlıklı yazısında şu ifadelere yer vermişti: “Savaşın ilk günlerinden itibaren başlayan sivil protestoların mahiyetini tam olarak anlayamamış, Netenyahu ve savaş aleyhtarı gösteriler zannetmiştik. Daha sonra anladık ki bu siviller Netenyahu’dan çok daha kuduzlarmış, ne edip edip esirlerin bir an önce kurtarılmalarını istiyorlarmış, bunun için ne kadar fazla katliam gerekiyorsa yapılmasını istiyorlarmış. Yani Netenyahu canavarını korkak ve pasif buluyorlarmış.”
Siyonistler arasındaki yarış tamamen vahşet ve canavarlık yarışıdır. Birinin diğerini beğenmemesi onu vahşet ve canavarlıkta yeterli bulmamasından kaynaklanır. Ama bu, kesinlikle diğerinin insaflı olduğunu göstermez. Belki birincisi direniş karşısındaki acziyetinin sorumluluğunu, diğerine yükleyerek kendisinin, siyonist toplum nezdindeki itibarını kurtarmaya çalışıyor olabilir. Demek ki siyonist toplum nezdinde itibar kazanabilmek için daha vahşi, daha canavar olmak gerekiyormuş. İşte bu yüzdendir ki siyonist işgali sürdüren bütün katiller kendi aralarında...