Fitne örgütünün lideri Halife Hafter’in güdümündeki Tobruk Temsilciler Meclisi’nin, geçiş dönemiyle ilgili anlaşmanın şartlarına riayet etmeyerek ikinci bir hükümet kurması Libya’da sorun oluşturmaya devam ediyor.
Tobruk Temsilciler Meclisi tarafından kurdurulan hükümetin başını çeken Fethi Başağa, geçtiğimiz günlerde başkent Trablus’a girmek ve buradaki meşru hükümeti sahadan çekilmeye, yetkilerini tamamen kendisine devretmeye zorlamak istedi. Ancak Abdülhamid Dibeybe’nin başkanlığındaki hükümet yapılan anlaşmaya göre yeni bir seçim yapılıncaya ve bu seçimden çıkacak sonuçlara göre yeni bir hükümet kuruluncaya kadar meşru hükümetin kendi hükümeti olduğunu belirterek talebi reddetti.
Bunun üzerine Başağa’nın paralel hükümetinin bakanları Libya’nın güney kesiminde bir yerde bulunan Sebha şehrinde 21 Nisan’da kendilerince ilk resmi toplantılarını yaptılar.
Başağa, paralel hükümetinin Bakanlar Kurulu toplantısının açılışını yaparken; “Sürekli dışlama ve ihmale maruz kalan güneyin başkenti durumundaki Sebha şehrinde hükümetin ilk oturumunun açılışını yapıyoruz. Tüm bölgelerin ve tüm Libyalıların hükümeti olduğumuzu göstermek amacıyla bu şehri seçtik.” ifadelerini kullandı.
Oysa gerçekte toplantıyı burada yapmasının iki önemli sebebi vardı: Birincisi zorunluluktan, ikincisi de siyasi tavırdan kaynaklanıyordu. Trablus’a giremediği ve burada yetkileri devralamadığı için toplantıyı başka bir şehirde yapmak zorunda kalmıştı. Kendisine paralel hükümeti kurduran ve bu hükümeti destekleyen Halife Hafter örgütünün stratejik bir merkezini tercih etmişti ki bu da siyasi tavrını ortaya koyuyordu.
Dediğimiz gibi Başağa’nın hükümeti, geçiş dönemiyle ilgili anlaşmaya tamamen aykırı bir şekilde oluşturulmuştur. Ancak fitne örgütü tarafından desteklendiği için Arap dünyasından bu örgüte destek veren diktatörleri ve Libya üzerinde karanlık hesapları olan bazı dış güçleri de arkasına almış durumda. O yüzden Dibeybe hükümetini sıkıştırarak onu sahadan çekilmeye zorlamak ve ülkede kontrolü ele almak istiyor. Fitne örgütünün lideri Hafter de zaten dürüst bir seçim yapılması durumunda kendisinin kazanamayacağını tahmin ettiği için seçim yasası konusunda anlaşmaya yanaşmayarak böyle paralel bir hükümet oluşturma yöntemini seçti.