Yarın yani 21 Ağustos, Kudüs’teki Mescidi Aksa’nın yakılması amacıyla 1969’da Denis Michael Ruhan isimli bir fanatik tarafından gerçekleştirilen sabotajın 53. yıl dönümü. Dolayısıyla bu vesileyle Mescidi Aksa’nın ve bu mabede yönelen tehlikelerin yeniden konuşulacağını ve buraya sahip çıkmak için yapılması gerekenlerin gündeme getirileceğini düşünüyoruz. Biz de bu vesileyle söz konusu olaydan ve Mescidi Aksa’ya yönelen tehlikelerin, tehditlerin büyümesinden biraz söz etmek istiyoruz.
Her şeyden önce bir fanatik tarafından gerçekleştirilen sabotajın, İsrail işgal rejimi yetkilileri tarafından “münferit” bir olay olarak yansıtılmasının gerçekçi olmadığını hatırlatmayı yararlı buluyoruz. İşgal rejimi zaman zaman bazı kirli operasyonlarını böyle “fanatik, deli, meczup” gibi yansıtılan kişiler üzerinden ama planlı ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirmektedir. Hz. İbrahim Camisi’nde bir sabah namazı vaktinde gerçekleştirilen katliam da böyledir. Bunun daha birçok örneği var. Mescidi Aksa’ya 21 Ağustos 1969 tarihinde gerçekleştirilen sabotaj da böyledir. İşgal rejimi yetkililerinin işin içinde parmağının...