Küresel emperyalizmin, onun himaye ettiği siyonist işgal rejiminin ve bu ikisinin güdümündeki yerli işbirlikçi rejimlerin Gazze’den istediği bütün haklarından vazgeçerek tamamen şartsız bir şekilde siyonist işgalin tahakkümüne teslim olması veya onun hizmetindeki Mahmud Abbas’ın kendilerine keyfine göre uygulama yapmasına müsaade etmesidir. İşte bu sebeple Gazze’ye giden bütün yardımların yollarının kesilmesini istiyorlar. Katar’ın Gazze’ye insanî yardım yapmasından, bu ülkenin orada evleri yıkılanların yeniden evlerine kavuşması için siteler kurmasından, saldırılarda evleri zarar görenlerin evlerinin de onarılması için kaynak sağlanmasından bu yüzden rahatsız oluyorlar.
Şimdi Katar’ın ablukaya alınmasıyla oluşan ortamı hem siyonist işgal rejimi lideri Netanyahu’nun hem de onun kuklası Abbas’ın bölgeyi daha fazla sıkıştırmak amacıyla değerlendirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde işgal rejiminin “güvenlik kabinesi” adı verilen ve birkaç bakanı içeren kurulu Abbas’ın Gazze adına kesilen faturaları tam ödememesini ve buna karşılık Gazze’nin elektriğinin azaltılmasını istemesini gerekçe göstererek bu bölgeye verilecek elektriğin daha da azaltılmasına karar verdi.
Normalde Gazze’nin elektriğinin ücretlerini bu bölgedeki dağıtım şebekesinden Abbas yönetimi tahsil ediyor ve elektrik gönderen İsrail firmalarına ödemesi gerekiyor. Fakat paraları tam tahsil edemediği iddiasıyla hep eksik ödeme yapıyor. Gerçekte ise Gazze’deki halkın ekonomik sıkıntısından dolayı tüketicilerden ücretlerin tahsil edilmesinde zorluk çekilmesine rağmen elektrik dağıtım şebekesi toplu faturaları büyük ölçüde ödüyor. Tüketicilerden faturaların tahsil edilememesinde tabii Abbas yönetiminin bu bölgedeki memurların maaşlarını ödememesinin de büyük payı var. Çünkü maaşları ödenmeyen memurların başka yerlerden gelirleri yok. Abbas yönetimi faturaları büyük ölçüde tahsil etmesine rağmen işgal rejimi tarafındaki firmalara tam ödemiyor. İşgal yönetimi de faturaların karşılığını Abbas yönetiminden talep etmek yerine onun isteği doğrultusunda Gazze’nin elektriğinin azaltılmasına karar veriyor. Bölgenin ise başka bir elektrik kaynağı kalmadı. Çünkü Mısır tarafından artık elektrik gönderilmiyor. Bölgede kurulu termik santrallerin çalıştırılması için yakıt temin edilemiyor. Dolayısıyla uygulama zaten ciddi şekilde elektrik sıkıntısı çeken bölgenin tamamen karanlığa gömülmesine neden oluyor.
Elektrik kesintisi özellikle sağlık hizmetlerinin ciddi şekilde aksamasına neden oluyor. Çünkü hastanelerin çalışması için elektriğe ihtiyacı var. Tabii sadece sağlık hizmetleri değil bütün sektörler bundan etkileniyor. Evlere ise zaten normalde günde sekiz saat elektrik verilebiliyor. Azaltılması bu sürenin daha da azalmasına neden olacak.
Abbas’ın Katar’a abluka uygulanmasından doğan havayı bir fırsat olarak değerlendirmesi sadece Gazze’nin elektriğinin azaltılması için işgalci hükümetle işbirliği yapmasından ibaret değil. Onun emir ve talimatları doğrultusunda kararlar alan Ramallah başsavcısı 15 Haziran Perşembe günü aldığı kararla Filistinlilere yönelik medya faaliyeti yürüten 11 haber sitesinin engellenmesine karar verdi. Bunda da Abbas yönetimi muhtemelen ablukacı dikta rejimlerinin El-Cezire’ye yönelik uygulamalarını kendine örnek edinmiştir.
Engellenmesine karar verilen haber siteleri arasında Filistin Enformasyon Merkezi de var. Filistin Enformasyon Merkezi ise Türkçe dâhil sekiz ayrı dilde yayın yapan ve Filistin davasını küresel çapta gündemde tutmaya çalışan bir haber kurumu. Arapça sitesi Filistinlilerin en çok ilgi gösterdikleri haber siteleri arasında yer alıyor.