Önümüzdeki günlerde iki önemli seçim olacak. Bunlardan birincisi 15 Eylül Pazar günü Tunus’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri. Kuvvetli ihtimalle bu seçimler birinci turda sonuçlanmayacak. İnşallah sonuçları seçimlerin yapılmasından sonra değerlendirme fırsatımız olur. İkinci önemli seçim ise siyonist işgal rejiminin 17 Eylül tarihinde gerçekleştireceği erken genel seçimleri.
Siyonist işgal rejimi normalde bu yılın 9 Nisan tarihinde genel seçimler yapmıştı. Seçimlerde Netanyahu’nun Likud Partisi her ne kadar birinci olduysa da parlamentoda çoğunluğu elde edemediği ve daha sonra da güven oyu alma imkanı elde edebilecek bir koalisyon oluşturamadığı için yeniden erken seçim gerçekleştirme kararı aldı. Bu yüzden altı ayı biraz aşan bir aradan sonra yeniden genel seçim yapılıyor.
Netanyahu, 9 Nisan’da yapılan seçimlere epey sıkıntılı girmişti. Çünkü o günlerde kendisi ve eşi hakkındaki yolsuzluk iddialarından dolayı mahkemede açılmış davalar bayağı gündemi meşgul ediyordu.
Netanyahu, 9 Nisan’daki seçimlerde siyonist kitlesel tabanın desteğini kazanmak için Gazze’ye yönelik füze saldırıları gerçekleştirmişti. Çünkü siyonist işgal rejiminin seçim yatırımı Filistinlilere yönelik şiddet ve kabdayalık veya onların haklarının gaspı konusunda yapılacak vaatler ile gerçekleştiriliyor. Netanyahu da Nisan seçimlerinde Gazze’ye yönelik saldırıları tercih etti. Ancak bu tercihi onun için iyi olmadı. Çünkü Filistin direnişi saldırılarına karşılık verdi ve Netanyahu şiddeti daha fazla artırması durumunda 2014’teki gibi büyük bir fiyasko yaşaması endişesi içine girdiği için şiddetin dozunu düşürmek ve direniş güçleriyle ateşkes gerçekleştirmek zorunda kaldı. “İsrail Evimiz Partisi” lideri Liberman başta olmak üzere aşırı siyonist muhalif partilerin liderleri de onun bu tutumunu sert bir şekilde eleştirdiler. Bu da onun füze saldırılarıyla yaptığı seçim yatırımının istenen sonucu vermemesine neden oldu.
Bu sefer her ne kadar geceleri Gazze’ye yönelik olarak zaman zaman küçük çaplı saldırılar düzenliyorsa da kapsamlı bir saldırı düzenlemekten çekiniyor. Ama işgalci siyonist tabanın desteğini elde edebilmek için bu sefer onlara Filistinlilerin haklarının ve topraklarının gasp edilmesi, onların üzerine etkili operasyonlar düzenlenmesi konusunda büyük vaatlerde bulunma yoluna gitti.