Siyonist işgalcinin dürüst olması elbette mümkün değildir ve zaten şimdiye kadar yaşanan tecrübeler hiçbir zaman dürüst olmadığını, sözünde durmadığını, kabul ettiği ahitlere ve anlaşmalara gereği gibi riayet etmediğini ortaya koymuştur.
“O durumda böyle biriyle ateşkes anlaşması yapılmasının ne anlamı var?” diye bir soru akla gelebilir. Ateşkes anlaşması, işgalcinin dürüstlüğüne ve kabul ettiği anlaşmaya riayet edeceğine güvene binaen değil neyi verirse neyi elde edebileceği konusunda muvafakat ve istediklerini alabilmesi için taahhüt ettiklerini yerine getirmeye zorlama amaçlıdır. Ondan dolayı işgalci siyonistle bir ateşkes sağlanması durumunda, onun anlaşma şartlarına riayet etmediği takdirde başına gelebilecekler hakkında bir endişe ve korkusunun olması gerekir. Böyle bir endişe ve korkunun kendisini engellemediği durumlarda kabul ettiği anlaşmayı mutlaka ihlal eder ve şimdiye kadar kabul ettiği ateşkes anlaşmalarının tümünde bu tecrübe edilmiştir.
Son ateşkes anlaşmasında da savaşı aynı tempoda devam ettirmeye cüret edememekle birlikte birçok yerde...