Suriye’deki meselenin masa başında çözüme kavuşturulması için Cenevre’de yürütülen dolaylı görüşmelerin sekizinci turundan maalesef bir sonuç çıkmadı. Baas rejimi ve ona destek amacıyla Suriye’de bulunan işgal güçleri de, Astana görüşmelerinde kabul edilen anlaşmaları ihlal ederek, çatışmasızlık bölgeleri konusundaki şartları geçersiz kılarak saldırılarını ve katliamlarını sürdürüyorlar.
Doğu Guta üzerindeki kuşatma ve bu bölgeye yönelik saldırılar devam ediyor. Bir ara bu bölgedeki bazı ağır hastaların ve yaralıların Suriye Kızılayı vasıtasıyla nakledilmesine imkân tanındı. Ama ardından saldırılar bütün şiddetiyle sürdürüldü ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
Son günlerde özellikle İdlib ve Hama bölgesine yönelik saldırılar yoğunlaştırıldı. Buralara yönelik saldırılar yüzünden karada da direniş güçleriyle, rejim ve ona destek veren işgal güçleri çatışıyor. İdlib’e ve Hama’ya yönelik hava saldırılarından dolayı ise çok sayıda sivil hayatını kaybetti.
İdlib’in tamamı ve Hama’nın bazı bölgeleri çatışmasızlık bölgelerine dâhil olduğundan Türkiye, saldırıların durdurulması için Rusya ve İran’a hatırlatmada bulundu. Çünkü bu üç ülke Astana’daki anlaşmalarda çatışmasızlık bölgeleri ilan edilen yerlerde sükûnetin sağlanmasının garantörü olan ülkeler.
Rusya yaptığı açıklamada İdlib’de radikal güçlere karşı savaştıklarını iddia ederek bu savaşlarında Astana görüşmelerine ve ateşkese aykırı bir durum olmadığını ileri sürdü. Bizim daha önce de muhtelif yazılarımızda dile getirdiğimiz üzere ateşkes anlaşması ve çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması konusunda bazı gruplara yönelik saldırıların müstesna tutulması saldırgan güçler açısından her zaman arka kapının açık tutulması anlamına gelmiştir. Çünkü rejim ve işgal güçleri bir yere saldırmak istediklerinde orada radikal grupların mensuplarının olduğunu söyleyerek kendilerine gerekçe oluşturmakta zorluk çekmiyorlar.