Üç gün önce yani 13 Eylül, siyonist işgal rejimiyle Filistin adına imzalanan ilk anlaşma niteliğindeki Oslo İlkeler Anlaşması’nın 30. yıl dönümüydü. Bu anlaşma öncesinde yürütülen görüşmeler süreci de kamuoyuna “barış süreci” olarak yutturulmuştu. Zihinlerin işgali için böyle sıcak ve sevimli kavramlardan yararlanılıyor. Oysa siyonist işgalcinin ve onun arkasında duran küresel emperyalizmin seni terörist olarak tanımlayıp üzerine silah çevirdiği zaman da, seni bir şeylere razı etmek için “barış planı” diye bir hayal demeti sunduğu zaman da varmak istediği hedef aynıdır. Değişen isimler ve kavramlardır ama üzerine silah çevirdiği zaman “terörist” sensin, seni bir şeye razı etmek istediği zaman “barış planı” sunan odur!
Bugün, 16 Eylül 1982 tarihinde gerçekleştirilen Sabra ve Şatilla katliamının yıl dönümü. İşgalci siyonistler Lübnan’ı işgal ettiklerinde Filistinli mülteci kamplarını kuşatmaya almış, sonra da hıristiyan falanjist militanlarla anlaşarak Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında korkunç katliamlar gerçekleştirmelerini sağlamışlardı. Daha sonra bu katliamda kendilerinin sorumlulukları olmadığı...