ABD Başkanı Donald Trump’ın Kuzey Kore Cumhurbaşkanı Kim Jong Un ile Singapur’da gerçekleştirdiği zirve, öncesinde ve sonrasında uzun süre gündem oluşturmuştu. Çünkü bu zirveyle, şeklen de olsa savaşın eşiğine gelmiş iki ülke masada bir araya geliyor ve Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirme planlarından vazgeçmesi konusunda anlaşıyorlardı.
Aynı şekilde Trump’ın Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin’le gerçekleştirdiği zirve de ciddi şekilde gündem konusu oldu. Her ne kadar eski iki kutuplu dünya görünümü bugün değişmiş olsa da yine de dünyada hâkim güçlerin başını çeken iki güçlü devletin başkanları masa başında bir araya gelerek hem kendi aralarındaki, hem de birtakım bölgesel meseleleri konuştular.
Zirve Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün ev sahipliğinde, cumhurbaşkanlığı sarayında 16 Temmuz 2018 Pazartesi günü gerçekleştirildi. Putin’in toplantıya geç gelmesi sebebiyle bir saat gecikmeli olarak başlayan zirve dört saate yakın sürdü. Trump, Putin’i beklerken gayet heyecanlıydı ve “Dünyanın gözü burada. Karşılıklı görüşmemize başlamak için sabırsızlanıyorum” diyordu. Bu da tabii algı operasyonu oluşturmanın araçlarından biriydi.
ABD Başkanı Trump ve Rusya Cumhurbaşkanı Putin muhtelif toplantılar vesilesiyle daha önce iki kez bir araya gelmişti. Ancak özellikle kendi aralarında toplantı düzenlemek amacıyla ilk kez bir araya geliyorlardı.
İki başkanın Helsinki’de bir araya geldiği sırada ABD’de Rusya’nın Amerika’daki başkanlık seçimlerine müdahale ettiği konusundaki tartışmalar ise ciddi bir şekilde gündem oluşturuyordu. ABD Adalet Bakanlığı on iki Rus istihbaratçıyı seçimlerden önce demokratların e-maillerini hacklemekle suçluyordu. ABD Başkanı Trump ülkesinin istihbarat teşkilatının çalışmalarına saygı duyduğunu ifade etmekle birlikte Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddiasını reddetmeye de devam ediyordu. Putin de toplantı sonrası yaptığı açıklamada; “Defalarca söylediğim şeyi tekrarlamak zorunda kaldım; Rusya hiçbir zaman seçim süreci dahil, ABD’nin iç işlerine karışmadı ve karışmaya hazırlanmıyor” dedi.
Trump’ın AB ve NATO karşısındaki sert tutumunu Putin karşısında çok yumuşak bir tavra dönüştürmesi dikkat çekti. Rusya da Trump’ı ortak olarak gördüğünü dile getirdi.