En sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim ki yazının ‘ana fikri' anlaşılsın. ABD ve silah endüstrisinin diğer büyük oyuncularına hep “savaş” lazımdır. Çünkü sattıkları bu kadar silah, eğer bir savaş olmazsa paslanır, çürür. Ve yarın yenisini satamazlar.
Katar'a yönelik belki de tarihin en girift, en kaotik ve en alçak çökertme planını duyduğumuz anda hepimizin aklına ABD'nin Suudi Arabistan'a 350 milyar doların üzerinde silah satışını öngören anlaşması geldi. Doğru ya Körfez'i silah deposu haline getiren savaş baronları bu silahlar için “test alanları” da açmak zorundaydı…
***
-Saçma diyorum çünkü daha düne kadar İran'ın emrinde hareket eden Bahreyn ve BEA gibi ülkeler “İrancı” diye Katar'a çemkiriyor.
-Saçma çünkü PKK-PYD'yi silaha boğanlar tarih boyunca şiddeti reddeden Müslüman Kardeşler'e “terörist” diyor.
Organizasyonu yapan isim de açıkça zikrediliyor: Senelerce yanında durduğu Yaser Arafat'ı zehirleyen ve bütün Filistinlilerin “MOSSAD Ajanı” dediği, şu anda Birleşik Arap Emirlikleri'nin Abu Dabi Şeyhi Zayed'in danışmanlığını yapan Muhammed Dahlan!