Altılı Masa partileri söylüyor, AK Parti istemeye istemeye yapıyor. Daha doğrusu, seçim baskısıyla yapmaya mecbur kalıyor.
İktidarla muhalefetin rekabeti, böyle bir şeydir. Millete kazandırır, sorunu çözülenlere yarar.
Taşeronlara kadro, memurlara 3600 ek gösterge, emekliye ikramiye, asgari ücrete ara zammı, öğrencilerin KYK borcu, zorunlu TRT payı ve şimdi de emeklilikte yaşa takılanlar... Beklentiler karşılandı.
Kılıçdaroğlu, sıraya otomobilde ÖTV'yi koydu. Erdoğan'a hitaben 'nasılsa yapacaksın, beni yorma' notuyla.
Akşener'in yeni hedefi ise en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşitlenmesi.
'Yaptırdık, yine yaptırırız' özgüveniyle konuşuyor muhalefet.
Son örnek, EYT...
Erdoğan; 'seçim kaybetsem bile yapmam, hiç uğraşmayın' diye önce ayak dirediği şeyleri, seçim baskısıyla yaptı.
Buna rağmen AK Parti; 'zafer'e tek başına el koyuyor, 'halka ikramım' diyerek kendine mal ediyor, kimseyle paylaşmıyor da.
Muhalefetse başarıyı kendi hanesine yazıyor.
Bastırıp koparmadaki rolü nispetinde her parti başarıya ortak elbette, zaferde pay sahibi.
2023'ü kimin kazandıracağı görülecek. Fakat evet, 2022'de yılın kazandıranı, kesinlikle Altılı Masa.
"Onlar konuşur, AK Parti yapar" sloganı değişti.
Muhalefet konuşmadan AK Parti yapmamaya başladı. İlk kez muhalefetin ardına takılıyor, gerisine düşüyorlar.
İktidarla muhalefetin rekabeti, halka kazandırdı. Millet, demokratik yarışın tadını unutmuştu, yeniden hatırladı. Çok partili hayatın nimetlerini terk eder mi bir daha? Kime, neye teşekkür edeceğini bilmez mi?
Muhalefet, 2022'de umut kapısı haline geldi.