Sazın Doçent Doktor Nebati’si olan aşıklar var; hem alaylı hem mektepli...
İkisi birlikte olmayan halk ozanları, ya alaylı ya mektepliye ayrılıyor.
Kullandıkları enstrümana göre de tasnif ediliyorlar. Saz şairleri ve kalem şairleri olarak...
Aşıklar arasında bir başka tasnif, ilham kaynaklarına dayanıyor. Rüyada pir elinden bade içtikten sonra dili çözüldüyse badeli aşıktır. Kendini yetiştiren, nutku badesiz çözülense ustadan el almıştır.
Sözcüler de kategorilere ayrılır. Ben üç tanesini sayabildim; sahte-gerçek, gönüllü-zoraki, fahri ve resmi sözcüler.
Rus Dışişleri Sözcüsü Zaharova; Cumhurbaşkanlığı Sözcümüzün, kendileri adına yorum yapmasını uygun bulmamıştı. Aramızdaki işbirliğinin bunu kapsamadığını söylemişti. Rol çalma olarak mı görmüştü, niyeyse... Memnun olmalıydı oysa.
İstemedikleri halde Rusların hissiyatına tercüman olmak, ifade edemedikleri şeyleri söze dökmek, onlar için konuşmak; fahri sözcülüğe girse gerek.
Biri, bunu üstleniyorsa ortada gazsal bir durum da olmalıdır.
Kendi kendine mi veriyor, bir başkası mı; kim gazı veriyordu?
Kendi kendine olma ihtimalinin zoruma gittiğini yazmış, tepki göstermiştim. Dün yanıldığımı itiraf ettim.