Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi ziyaretinden sonra neler
duyuyoruz, kulaklarınıza inanmazsınız.
O da ne, Allah Allah! Meğer siyasi partiler, birbirinin rakibiymiş.
Hasmı, düşmanı değil.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik söyledi, hayret.
İster adına yumuşama, ister normalleşme deyin; CHP ile güçlü bir
diyalogu bunun için önemsiyorlarmış.
Hey gidi iktidar davası! Şu arşivlerin dili olsa da konuşsa...
Demek CHP, gayrimeşru bir terör örgütü değil de meşru ana muhalefet partisiymiş ve ziyaret edilebiliyormuş.
Öyleyse neden Erdoğan, 18 yıl sonra CHP’ye gitti?
18 yıl boyunca CHP niye ziyaret edilemez bir partiydi?
Millet, üç oy için neden kutuplaştırıldı? Komşuyu komşuya düşman
etmeye, iktidar taraftarlarını muhalefete karşı bileyip doldurmaya
değdi mi?
31 Mart seçim sonuçlarına dek düşmandı CHP, terör işbirlikçisiydi, milli güvenlik sorunuydu, dış güç ajanıydı.
İktidarın fanfar bandosu, “CHPKK” diyerek teneke çalıyordu
ardından. “Ne helâlleşmesi, sizinle barışmayacak, ölümüne
kutuplaşacağız; kutuplaşmazsak kalbimiz kurusun” naraları
atıyorlardı.
CHP, birden yerli ve milli oldu. Aynı fanfar bandosu, fanfin etmeyi
kesti. Şimdi Erdoğan’la Özgür...