İsminde Adalet önce geliyor fakat uygulamada Kalkınma hep öndeydi.
AK Parti iktidarının ilk yıllarında şöyle espriler bile yapılırdı:
“Kalkınma’nıza lafım yok ama Adalet’iniz size kalsın.”
Yargıya söz geçiremiyordu o yıllarda. Dolayısıyla beğenilmeyen, AK Parti’nin Adalet’i değildi.
Şimdi ikisinden de şikayet var. Hangisinin daha çok istenmediğini söylemek zor.
Salgın başlarken IMF, dünya ekonomisinin küçüleceğini öngörüyordu. Türkiye’ninse dünya ortalamasından daha çok küçüleceğini, salgından çıkarken de daha az büyüyeceğini tahmin ediyordu.
İktidar iddiaya girmişti, salgında dev ekonomiler çökerken Türkiye devleşecek, şahlanacak, pozitif ayrışacaktı.
Tutturulamayınca yeni modellere geçildi. Son denenen enflasyonla büyüme modeli, iddiayı kazandıracak gibi görünüyor.
Gerçi IMF’ye göre Türkiye 2021’de gerilemiş, dünyanın en büyük ekonomileri arasında 21. sıraya düşmüştü.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, nihayet iktidara moral veren bir tahminde bulundu. 2022’de, sıralama Türkiye lehine değişebilir.
Fitch, küresel ekonomi için büyüme beklentisini yüzde 3,5’ten yüzde 2,9’a indirdi.
Türkiye ekonomisi için bu yıl büyüme tahminini de yüzde 2,4’ten yüzde 4,5’e yükseltti.
Gelin görün ki bu, vatandaş için iyi haber değil.
Çünkü iktidar, ekonomiyi büyütmek için halkı fakirleştirmeyi göze aldı.
Bakan Nebati’nin ‘enflasyonla büyümeyi seçtik’ diye savunduğu model, halk için fakirleşerek büyüme demek.
AK Parti’nin, Türkiye’ye başta vaat ettiği ‘insanı önceleyen kalkınma modeli’ne pek benzemiyor.