YPG’den biz temizlesek de sonunda rejim devralıyor. YPG bizden kaçıp Esad’a sığınsa da Afrin’i rejim devralıyor. Oysa ABD’ye YPG’nin kontrolünü kaybettirirken Rusya, İran ve Esad’a kazandırmış olmayacağımız bir seçenek lazım değil mi bize? Bu örgüt bir emperyalistin emrinden çıkıp diğerinin emri altına girdiğinde, ne sınırlarımıza yönelik terör tehdidi ortadan kalkıyor ne de emperyalizm yenilmiş ve kaybetmiş de mücadeleyi biz kazanmış oluyoruz. Rusya’nın, başından beri YPG’yi bizim elimizle ABD’den koparıp tamamen kendi çizgisine çekmeye oynadığı ortadaydı. Ankara ile Washington’un arayı toparlamasına kalmadı, yakınlaşmalarının lafı bile yetti. YPG’nin istedikleri hizaya girdiği, dayatılan şartlarda Esad’la anlaşmaya vardığı haberleri gelmeye başladı. Türkiye sıkıştırdıkça YPG’nin Esad’a yanaşacağı, İran ve Rusya’ya sırtını dayayacağı senaryoları, harekatın planlamasında öngörülmüştür mutlaka. Esad’ın Afrin’i devralması halinde Türkiye’yi neyin bekleyeceği de çalışılmıştır. Oyun bir değil. ABD’nin YPG oyununu bozmakla bitmiyor.