Emekliyi ‘müstafi’ anlamında kullanıyorum, kendi kararlarıyla istifa ederek ayrılanlar. Yoksa köşesine çekilenler, ununu eleyip eleğini asanlar, siyasetten el etek çekenler manasına değil. Malul gazilerden kastım ise ihraç edilmek suretiyle yolunu ayıranlar, yani muhreç olanlar, vuruşarak çekilenler. AK Parti’den kopmaya yüz tutan iki kol çıkıyor bu durumda ortaya; müstafiler ve muhreçler. Müstafiler; Ali Babacan’ın başı çektiği, Sadullah Ergin ve Beşir Atalay gibi partiyle ilişkilerini yakın zamanda sonlandıran, hepsi kritik bakanlıklarda görev yapmış eski kurmay kadrolarından oluşuyor. Muhreçler ise Ahmet Davutoğlu’nun başı çektiği, Selçuk Özdağ’la Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başçı gibi isimlerden müteşekkil bir kol. Yalnız, partiyle üyelik bağları henüz resmen kesilmedi, ilişikleri devam ediyor. Fakat AK Parti yönetimi dün ilk adımı attı, ihraç sürecini başlatma kararı aldı. Dolayısıyla, eski başbakan ve genel başkan Davutoğlu ile arkadaşlarından şimdilik ‘muhreç adayı’olarak söz edebiliriz. Süreç tamamlandığında, her biri iktidarın yükseliş döneminin A takımında rol almış yıldız isimlerden bu iki kol doğmuş olacak.