Korona salgınının başında, tedbirlere uyarak Allah’ın bir kaderinden öbürüne kaçabiliyorduk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘kaderde varsa tedbir neye yarar’ kaderciliğine karşı şöyle uyarmıştı:
“Hz. Ömer, Şam’a gitmek üzere yola çıkacakken orada bir salgın
hastalık başladığının haberini alıyor ve vazgeçiyor. Bunun üzerine
sahabeden birisi Hz.Ömer’e, ‘Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun’
diye soruyor. Hz. Ömer’in bu soruya cevabı çok manidardır. ‘Evet
Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyoruz’. Bugün bize
düşen görev de gereken her türlü önlemi alarak takdiri Allah’a
bırakmaktır...”
Amasra’daki maden faciasından sonra ise Erdoğan, Hz. Ömer’in kader
inancını hatırlatmadı.
Dedi ki:
“Birileri bununla dalga geçebilir, önemli değil ama biz kader planına inanmış insanlarız. Bunun ne dünü ne bugünü ne yarını olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır. Bunu da bilmemiz lazım.”
Maden işçileri için Allah’ın bir kader planından öbürüne kaçış yok gibi anlaşıldı sözleri.