PYD’yi terör örgütü kabul etmedikleri için AB ile ABD’ye
demediğimizi bırakmadık.
PKK’yı bile terör örgütü görmeyen Rusya’ya bir çift lafımız da mı
olmasın? ‘Ayıp oluyor ama birader’ de mi demeyelim?
Sınırımızı geçen bir Rus uçağını istemeden düşürdük diye Putin ne
dertler açtı başımıza, hepsini çektik.
Rus jetleri El Bab’da yanlışlıkla askerlerimizi vurdu, iki gün asık
suratımızı da mı çekmesin, bir özür de mi dilemesin?
Hepi topu buydu söylediğim...
NE DEDİM DE DARILDIN KOMŞU
Kolbaşının küheylanı gibi yine de şahlanalım, gününü gösterelim,
kabadayılık taslayalım da hele bir Türkiye’nin gücü neymiş görsün
Ruslar filana vardırmadım.
Kulaklarını değil ama az dikkatlerini çekelim... Had bildirmeyelim
ama kendimizi de hiçe saydırmayalım... Karizmalarını çizmeyelim ama
façamızı bozmalarına da müsaade etmeyelim... Boy ölçüşmeyelim ama
Suriye’de kırmızı çizgilerimizi paspasa da çevirtmeyelim demekle
kaldım.
Öyle ya; meydanı tümden boşaltırsak kim tepemize çıkmamazlık eder
ki?
Yüz verdiler bari astar istemeyeyim diye duracak, ileri gittim diye
mahcubiyet yaşayacak, trajik bir kazaya yol açtım diye karşımızda
ezilip büzülecek süper güç nerede?
‘Rusya meydanı o kadar da boş bulmasın’a getirdim.
‘Papucun o kadar da ucuz olmadığını hissettirelim’e bağladım.
Çiğnemeyelim ama çiğnetmeyelim de... Ezmeye kalkışmayalım ama
kendimizi ezdirtmeyelim de... Diklenmeden dik duralım dedim
velhasıl.
BİR DE NE GÖREYİM,
KÜLAHLARI DEĞİŞMİŞİZ
Sanki bunca senedir reelpolitik’ten şaşmayalım, düşman
çoğaltmayalım, yedi düvele birden meydan okumayalım, hamaset
şehvetine kapılmayalım, gücümüzün üstünde dış politika
kovalamayalım, maceradan uzak duralım diyen ben değilmişim
gibi...