CUMHURBAŞKANI Erdoğan'ın 15 Temmuz sonrası açtığı yeni sayfada küslüğe yer yok.
Sadece ‘devlette küslük olmaz’ ilkesi hayata geçirilmiyor.
Toplumda da küslük ve kutuplaşmaya geçit verilmeyeceği mesajlarını
güçlü bir şekilde veriyor Cumhurbaşkanı ile Başbakan.
Lafta da kalmıyor.
Önemli ve ilginç duyumlar alıyorum. Teyit ettirebildiğim birkaçını
aktarayım mı size?
***
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan’la temasta Erdoğan.
İkiliye ayrı ayrı yurtdışındaki kontaklarıyla irtibata geçerek lobi
faaliyeti yürütme görevi verdi.
Başbakan Binali Yıldırım’la MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasındaki
soğukluğu da bizzat araya girerek giderdi.
Başbakan Yıldırım, zaten ‘devlet idaresinde küslük olmaz’
anlayışına sahipti. Kucaklayıcı politikaları memnuniyet ve takdir
topluyordu.
FETÖ’cü ihbarlarını bilgi, belge ve vicdan filtresinden geçirme
çağrıları yapıyordu.
Erdoğan’ın da kapalı kapılar ardında hükümeti, FETÖ ile mücadelenin
adalet ve vicdanla yürütülmesi konusunda uyardığını duyuyorum.
***
AK Parti’nin kuruluş yıldönümünde Ahmet Davutoğlu ile Abdullah
Gül’ün de davet edilip konuşturulması bir örnekti.
Erdoğan’ın, tavırlı olduğu Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu
ve heyetini sıcak bir şekilde kabul etmesi başka bir örnek...
Ama kamuoyuna yansıyandan daha fazlasının sütre gerisinde
yaşandığına dair duyumlar alıyorum. Bu da aşının tutacağına
inancımı arttırıyor.
YILMAZ ERDOĞAN’IN HAKKÂRİ MESELESİ
HABERTÜRK gazetesinde Muhsin Kızılkaya, bunca altüst oluş içinde
kendisinin bir de Hakkâri meselesi olduğunu yazdı.
Aynı gün sanatçı Yılmaz Erdoğan, Hakkâri meselesi için Meclis’e
gitti, Başbakan Binali Yıldırım’la görüştü.
O gün Hakkâri’den otobüslerle Ankara’ya gelenler de oldu.
Ama Meclis Genel Kurulu’na sevk edilen torba yasadan Hakkâri
çıkmadı.