"Kasaba, kalaycının ölümünü duymuştu. Koca Osman'ın böyle kubara kubara dolaşmasının sebebini anlıyorlardı."
Yaşar Kemal'in İnce Memed'inden bir örnek bu. Çukurova ağzında kubarmak, böbürlenmek manasına kullanılıyor.
Göğsünü kabarttı, şişindi gibi.
Kubur kelimesi ise İnce Memed'de tabanca kılıfı anlamında geçer. Fakat bazı ağızlarda kubarmakla anlam akrabalığı da kazanabiliyor. Galiba doldurulmaya müsaitliğinden.
Kubur, esasen boru şeklindeki ok kılıfına denir. Sadakla eş anlamlı. Zamanla tabanca kılıfı için de söylenir olmuş.
Fakat kullanımı, kılıftan ibaret değil. Yine namlu borusundan olsa gerek; dolma tabancaya da kubur, denmeye başlamış. Horozlusu dahil.