1 Mayıs için Türkiye'ye gözlemci gönderdi. Bu ayıp değil. Fakat şu ikisi çok ayıp:
Birincisi; 1 Mayıs gösterilerine Türkiye'nin hiçbir yerinde izin
verilmediğini söyledi. Tam olarak şöyle: "Son birkaç yılda Türkiye
yetkilileri, İstanbul'un merkezindeki ve ülkenin herhangi bir
yerindeki barışçıl protestolara göz açtırmıyor..."
Taksim hariç neresi mesela? İstanbul'un Kadıköy Salı Pazarı veya
Bakırköy meydanları mı? Ankara Sıhhiye Meydanı mı? Zonguldak'ta,
Konya'da dün görkemli kutlamalara sahne olan meydanlar mı?
Sadece polisle çatışmak için Taksim Meydanı'nı zorlayan radikal
gruplar mı temsil ediyor 'barışçıllığı' ve Türkiye'yi? Muhalefet,
protesto, gösteri ve yürüyüş hakkı denince başka parti ve
sendikaların eylemleri görünmüyor mu Af Örgütü'ne?
* * *
İkincisi; Türkiye'yle birlikte Baltimore'a da bir gözlemci
heyeti yolladı. Fakat aynı gün, daha önce değil.
Baltimore yakılıp yıkılırken, üstünden savaş geçmiş bir hayalet
şehre dönüşürken değil. Polis ve askerin orada işi bittikten
sonra...
Protestolara polis müdahalelerinde insan hakları standartlarına
uyulup uyulmadığını denetleyeceklermiş. Bu arada da polisin aşırıya
kaçmadan, gerektiği kadar, asgari ölçüde güç ve şiddet kullanmasını
istiyorlar, daha fazla değil.
Sanki cebinde çakı taşıdığı için zenci çocuğun yüzüstü yatırılıp
tartaklandığı, sapasağlam girdiği polis aracından kırık bir
omurilikle koma halinde çıktığı yer Baltimore değil.
Sanki kaçıyor diye silahsız zenci bir çocuğu vuran polisin
yargılanmasına dahi gerek görülmeyen yer Ferguson değil.
Sanki çoğu zenci, her yıl ortalama 545 sivilin polis silahından
çıkan kurşunlarla öldüğü yer Amerika değil.