Melih Gökçek ile Edip Uğur’un istifaları arasındaki en bariz fark şu. . . Gökçek siyaseten doğruları söyleyerek, inanmadığı halde rol keserek, koltuğu boşaltmanın gerekliliğine inanmış gibi yaparak yani oynayarak gitti. Uğur ise içinden geldiği gibi dümdüz konuşarak, doğruculuk yaparak, gerçek kanaatini saklamayarak, söylediklerine inanarak, inanmadıklarını söylemeyerek gitmeyi seçti. Karşılaştırdığınızda hangisi daha düzgün, daha makbul davranış, hemen ayırt edersiniz. Fakat ne hikmetse. . . Öbürü daha şahsiyetli, daha erdemli, daha dürüst, daha saygın davranmış gibi lanse edilebiliyor.