KILIÇDAROĞLU, fiili başkanlığa karşı çıkmakta haklı.
Çünkü fiili durum oluşturmak, işleri daha da içinden çıkılmaz
hale getirir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakındığı ‘çift başlılık’ sorununun
fiiliyata geçmesinden başka bir şeye de yaramaz.
O da sistemin krize sokulması demek.Cumhurbaşkanı zaten, sistemdeki
bu kriz üretme potansiyeline dikkat çekmiyor mu?
Başbakan Davutoğlu da bu tehlikenin farkında, yeri geldiğinde,
sistemin taşıdığı risklerin kuvveden fiile geçmesi ihtimaline karşı
uyarmıyor mu?
AK Parti’nin, hakiki bir parlamenter rejime de gerçek bir
başkanlığa da benzemeyen bu melez organizasyonu ıslah etme
önerisinin temelinde yine bu endişe yatmıyor mu?
* * *
Onun için Kılıçdaroğlu haklı.
Fiili başkanlık uygulamalarının sakıncalarına karşı, kör topal
haliyle de olsa mevcut sistemi çalıştırmak şart.
Daha iyisi yapılana kadar var olanı ayakta tutmak, sistemi
çökertmekten kaçınmak elbette önemli.
Fakat dün grup konuşmasında yinelediği üzere ‘tarafsızlık yemini’ni
hatırlatıp durmak çözüm getirir mi, hiç sanmıyorum.
Çünkü mevcut yapının tek sorunu karma oluşundan kaynaklanmıyor.
Belki de en ciddi arızası, büyük bir ikiyüzlülüğe de dayanması.
Rahmetli Özal mı tarafsız cumhurbaşkanıydı?
O mu ANAP’ın içişlerine karışmadı?
Merhum Demirel mi DYP’den elini çekti, partiler üstü bir
cumhurbaşkanlığı yaptı?
‘Miş gibi’ yaptılar, tarafsızmış gibi.
Daha doğrusu, ettikleri yemin icabı tarafsızlık rolünü oynamaya
mecbur bırakıldılar.
Güya çaktırmadan saman altından müdahalelerini yürüttüler ama
sahiden de çakmadık mı biz?