CUMARTESİ günü söz verdiğim senaryoyu yazıyorum.
Önce bir uyarı...
Formülüm, CHP ile MHP’nin hiçbir koşul altında, AK Parti’nin
getireceği hiçbir başkanlık modeline ‘evet’ demeyeceği bilgisine
dayanıyor.
İkisi de parlamenter rejimin amansız savunucusu, başkanlığın b’sini
bile dinlemeye tahammülleri yok.
Nerede kaldı sistem değişikliğini Meclis’ten geçirmesi için AK
Parti’ye omuz vermeleri, destek atmaları.
Çelme takmak, köstek olmak için ellerinden geleni artlarına
koymayacaklardır.
CHP ile MHP seçeneklerini denenmeden tükenmiş kabul ettiğimizde...
Henüz elenmemiş son bir ihtimal kalıyor geriye.
* * *
Eğer bir partner bularak teklifini mevcut Meclis’ten geçirmeyi hâlâ
istiyorsa... AK Parti’nin önündeki tek seçenek, HDP’nin kapısını
çalmak.
HDP’den başka uzlaşmaya yanaşacak, başkanlık sistemini alıcı
gözüyle müzakere etmeye açık bir parti ortalıkta görünmüyor.
Dolayısıyla yumuşatılmış ya da makulleştirilmiş ‘özerklik’
taleplerini kapsaması halinde... AK Parti’nin önereceği herhangi
bir başkanlık modelini desteklemeye en müsait partinin HDP olduğunu
varsayıyor senaryom.
Gelelim, AK Parti ile HDP’nin çözüm ortağı olduğu bu senaryonun
nasıl gelişeceğine...
* * *
HDP, ‘özyönetim’ dayatmalarıyla alevlendirilen, hendek terörüyle
canlandırılan bölünme korkusunu bertaraf eder.
Parti sözcüsü Ayhan Bilgen, özerklik taleplerinin, Türkiye’nin
birliğine ve bütünlüğüne aykırı olmadığını söylüyordu.
Demirtaş da özerklik fikrini, bir bir arada yaşama modeli olarak
ortaya attıklarını her fırsatta belirtiyor zaten.
Birlik ve bütünlüğü teminat altına alan biricik yönetim modeli,
üniter yapı değil nitekim. Federal sistemler de birlik ve bütünlüğü
korur.
Fakat madem, Türkiye’ye fena halde bir bölünme korkusu salındı.
Özerklik laflarından gözü korktu milletin...
Ve madem bunda HDP’nin de sorumluluğu var. Çünkü demokratik
usullerle tartışmaya açmak yerine oldu-bitti şeklindeki ‘özyönetim’
zorlamalarına arka çıktı...
HDP, özerklik gibi kavramların terörist yöntemlerle nasıl
kirletildiğini, sakatlandığını, kriminalize edildiğini fark eder.
Bu tarzla topluma benimsetilemeyeceğine bütün kalbiyle iman
eder.