ORTAK vicdan Meclis'te fire verdi. MHP gibi HDP de, teröre karşı 4 partinin imzalayacağı ortak deklarasyon işinde yan çizdi, yok yazdırdı kendini.
AK Parti'nin suçlarına ortak olmak anlamına gelirmiş. HDP bu
cürmü işlemeyecek, iktidarın geçmiş günahlarına ortak olmayacakmış,
ondan...
IŞİD'in başını okşamış, tecavüzlerine sessiz kalarak destek vermiş
Ankara'daki sorumlular. Suruç'taki katliamın suç ortağı olmuşlar
böylece. HDP, Başbakan Davutoğlu'nun ortak tavır davetine icabet
ederse ağır bir vebalin altına girermiş.
Onun yerine halkı ve parti teşkilatlarını 'tecavüz ordusu'na karşı
kendi güvenlik önlemlerini almaya çağırıyor Selahattin Başkan.
Adıyaman'da 'operasyon sırasında öldüğü'nü söylediği askerin
ailesine de dil ucuyla başsağlığı diliyor.
* * *
Mantık aramazsanız, tutarlılığını sorgulamazsanız Selahattin
Başkan'ın temsil ettiği HDP duruşu, çok âlâ bir duruş. Yüksek bir
sorumluluk bilinci ve teröre karşı pek hassas bir duyarlılık
sergilediğini dahi düşünebilirsiniz.
O kadar duyarlı, o derece hassas ki AK Parti'yle terörü kınamak
için dahi olsa yan yana gelemiyor.
Yoksa... Hazır ortada korkunç bir katliam varken bundan
yararlanıyor, yüreklerdeki acıyı istismar ediyor, hamasetle duygu
sömürüsü yapıyor, kandan ve ölümden nemalanıyor, siyasi getirisini
hesaplıyor, parti çıkarını kolluyor, sandıktaki rantına bakıyor,
IŞİD'e yönelik öfkeyi siyasi rakibine kanalize ediyor, bunun
üzerinden rakibini yıpratmayı ve karalamayı amaçlıyor değil. Sakın
yanlış anlaşılmasın...
Aklında tek bir şey var, o da teröre karşı dimdik durmak, silahla
yapılan siyasetten kendini ayrıştırmak, üzerine eser miktarda barut
tozu, ellerine bir damlacık kan lekesi sıçratmamak. Tertemiz
kalmaya çalışıyor, hepsi bu.
Niyeti halis olduğu için de AK Parti'yi doğrudan doğruya suçluyor,
IŞİD'le bir tutuyor, terörün baş destekçisi ilan ediyor. Lanet
yağdırmayı ihmal etmeyerek tabii.