SONRADAN videosunu izledim, bir TV’nin sabah programında esip
gürlüyor Nihat Doğan.
Neler demiyor ki...
Konu, “Verin Mahsun’a, çeksin anti-FETÖ filmi” başlıklı yazım.
Hedefinde Mahsun Kırmızıgül var, yazım üzerinden celallendikçe
celalleniyor.
Bir ara mahkeme bile kurdular ekranda, hem hâkim hem savcı oldu,
asıp kesti.
Elinden gelse bir saniye dışarıda bırakmayacak, kolundan tuttuğu
gibi Silivri’ye kapatacak Mahsun’u, o derece...
* * *
Nihat Doğan’ın elindeki tek suç delili, benim gazete yazım.
Mahsun’a ‘FETÖ propagandisti’ dediğimi söylüyor.
Oysa ben ‘Mucize’ filmindeki ustalığını örnek göstermiştim.
Güncel göndermeyse, Bakara-makara olayına aktüel gönderme
vardı...
İzlettirecek aktüel öğeler yerleştirmekse, yerleştiriyordu...
İşlenecek FETÖ temalarına aşinalıksa, hem de nasıl aşinaydı...
Mesaj filmiyse mesaj filminin âlâsını yapıyordu, hem de öyküye
tatlı tatlı yediriyordu...
Kendinden bahsettirmekse bahsettiriyor, konuşturmaksa
konuşturuyordu...
Sürükleyicilikse sürükleyiciydi...
İzleyici çekmekse, gişe başarısı ortadaydı...
FETÖ filmlerinin subliminal mesajlarıydı, gişe başarısıydı diye
çene yoracağımıza...
Kültür Bakanlığı versin desteği, FETÖ’yü teşhir edecek filmin dik
âlâsını Mahsun çeker demiştim.
Beceride, ustalıkta, gişe performansında FETÖ sinemacılarından
aşağı kalmaz, daha kıvraktır demiştim.
Ama FETÖ adına film çektiğini, imaen dahi söylememiştim.
MAHSUN’A KELEPÇE TAKTIRMADAN RAHATLAMAYACAK