BİLDİNİZ; şekilde görüldüğü gibi, İstanbul semalarında yılankavi bir rota izleyerek dönbabam dönüyor.
Diğer bir deyişle, havada helezonik daireler çizerek vakit
öldürüyor. Milano-İstanbul seferini yapan THY uçağının Atatürk
Havalimanı'na inerken piste çarptığı gün oluyor bu.
Feci bir kaza, pilotların soğukkanlılığı sayesinde ucuz
atlatılıyor. Kanadı kırık, motoru yanan uçağı ikinci denemede
salimen indiriyorlar. Ama kullandıkları pisti de geçici olarak
kullanılamaz hale getirerek...
Fotoğraftaki eksantrik havacılık olayı işte o gün yaşanıyor.
* * *
Kazanın üzerinden 10 saat geçmiş. Aşağıda bir pist kapalı.
Uçaklar havalimanı üstünde kuyruğa girmiş sıralarını beklerken
oyalanıyor.
Ve bunun tek nedeni; kulenin, İstanbul'da yere indiremeyeceği
uçakları hareket noktalarından kaldırmış olması.
Kapanan pistin ne zaman açılacağını öngörüp belli bir planlamayla
slot verilse bu eziyet yaşatılmayacak. İniş izni almadan hiçbiri
kalkamayacağına göre, havada göçmen kuş katarları gibi kuyruk
olmayacak uçaklar.
Şekildeki uçak, bir buçuk saatlik yoldan gelip bir buçuk saat de
nafile turluyor yukarıda. Havalanmak için izin aldığında bir pist
hâlâ devre dışıydı halbuki, havadayken devre dışına çıkmadı. Kaza,
uçaklar havalandıktan sonra cereyan etmiş olsa önceden kuledekilere
malum olmadığı için suçlayabilir misiniz kimseyi!..
Fakat kaza olmuş, bir pist kapalı. İndirilemeyecek sayıda uçağı
birlikte kaldırmak, tamamen planlama hatası. İniş-kalkış zamanını
kapasiteye göre ayarlayamama meselesi.