Olacağı buydu; Diyanet'in bir imamı, Hatay'da Fransızların etmediği gâvurluğun şehir bize geçince edildiğine dair klişe bir hezeyan savurdu. Başka bir imam da cuma hutbesinden ona cevap verdi, had bildirdi.
Camiye siyaset, ucuz demagoji, partizanlık, propaganda sokmaya başlarsanız bir daha nerede duracağını bilemezsiniz.
Zaten Diyanet de bu tehlikeli bayağılaşmanın durmasını istiyor mu ki? Öyle bir işaret yok.
Müftülükten alınan, mahkeme kararına rağmen de göreve döndürülmeyen vaiz Mehmet Deniz, hayatına son vermişti. Altından, başka bir müftünün ispiyonlaması çıktı.
Müftülüğü sırasında kılık kıyafetini, WhatsApp grubundaki paylaşımlarını filan şikâyet etmişler. Diyanet de duyarsız kalmamış; davranışları müftütülük görevine uygun değil diye, oradan almış. Mahkeme kararına rağmen göreve iade etmeyecek kadar da takmış.
Bir müftünün özel yazışmalarına, motora binmesine gösterdiği duyarlılık bu.