Baş imam seçildi sanıyor kendini. Müftülük filan zannediyor
bulunduğu makamı.
Cumhurbaşkanlığıyla din ulemalığını öyle karıştırmış ki, fetva
vermekle kararname çıkarmak arasındaki farkı ayırt
edemiyor.
Aymazı bıraksanız, camide minbere fırlayıp hutbe de okuyacak,
mikrofonu kapıp vaaz da verecek. Cumhurbaşkanı seçildiğini unutup
müezzinden bile rol çalacak.
Baksanıza söylediklerine. “Cumhuriyetin ortağı olması için İslam’ın yapılandırılması gerekir” bile diyor.
Sözüm ona, dini yasadışı faaliyetlerine alet eden oluşumlarla mücadele edecek. İnanç sömürüsünün önüne geçecek. İslam’ı, şiddet ideolojilerinin istismarından kurtaracak. Kötüye kullanılmasının önüne geçecek...
Boyuna posuna, yetki ve uzmanlık alanına aldırmadan allamelik taslıyor, din üzerinde ahkam kesiyor.
Ondaki bilgiçlik, ‘benim’ diyen din bilgininde yok.
İslam’ın ‘aydınlatılma’ya ihtiyacı varmış. Bunu da yasal düzenlemeyle halledecek çokbilmiş.