Ağzını ikaz için açtığın anda, ‘emeği geçmiş bir dava büyüğü’ denmeyecek.
‘Belki hakkı söylüyordur, ola ki doğru yola çağırıyordur’ diye kulak verilmeyecek, dostça çaldığın kapı açılmayacak, aradığın muhatabı adresinde bulamayacaksın.
Parti yönetiminden çıt dahi çıkmayacak, kulaklarının üstüne yatacak, kaale almaz görünecekler. Hoşa gitmeyen her gelişme gibi, moda tabirle ‘yok hükmünde’ sayılacaksın, oralı olunmayacak.
Ya ne?
Ganimete üşüşen sağlamcı kerkenezlerden ses gelecek. Hani karşı tarafta durarak tehlikenin geçmesini bekleyen, ancak muktedir olduktan sonra iktidar trenine atlayan dünkü yanaşmalar var ya...Hazıra konanlar hani... Hah, işte onlardan ağzının payını alacaksın.