Aydın Doğan’ın
kendi lafıdır, ne zaman eski günlerden söz açılsa ‘patron
mezarlığıdır’ derdi Babıali için. Ne
ibretlik hikayelerle doluydu matbuat
tarihimiz... Kimler gelip geçmemişti
ki, nice heveskarlar kendi kuyularını kazıp tüm servetleriyle
gömülmemişti ki içine...
Hatıralardan
konuşurken anlardınız, elbet bir gün kendisinin de veda edeceğini
biliyordu.
Bu sonu mukadder görmese,
tekerleme gibi tekrarlar mıydı ‘patron mezarlığı’
lafını.
Bütün mesele, kendisi için
diğerlerinden farklı bir son hazırlayıp
hazırlayamayacağıydı.
Yine de en uzun
ayakta kalmayı başaran Aydın Bey oldu. Bir yıl daha dayansa, patron
koltuğunda 40 yılını tamamlayacaktı. Tamamlayamadan
gitti. Medya patronluğunu,
kendiliğinden bırakmayacak kadar çok sevdiği
muhakkak. Hangi şartlar zorladı onu bu
kararı almaya, neden çekildi, çekilmeyebilir miydi, çokça su
kaldırır...Kendisine yakıştırdığı veda bu
muydu, hayal ettiği gibi mi oldu derseniz, sanmıyorum.