Din üzerinde yorum tekeli kuran, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayan kafa değil miydi IŞİD kafası?
Allah tarafından dünyanın başına inzibat tayin edilmişler, ‘Bu kullarım ne derse hak odur’ diye ismen görevlendiren bir ilahi buyruk varmış gibi...
Kendi görüşünü dikte eden, zorbaca dayatan, katılmadığı görüşlere saldırmakla kalmayıp yasaklanmasına ve hatta katline fetva çıkaran kafa...
Benimsediği görüşten sapanları sapkın ilan edip bu dünyada cezalandırmaya, gerekirse ölüm emri vermeye kendini hak sahibi gören tekfirci zebani anlayışı.
Kendisine karşı gelinmesini, Allah’a ve peygamberine karşı gelmekle bir tutan hastalıklı kafa işte, bilirsiniz.
Ne yazık ki Türkiye’de de mebzul miktarda mümessili var.
Kendini dini hakikatin tek yetkili bayisi zannedenlerin al birini vur ötekine.
Tekellik iddiasında IŞİD kafasından farkları ne?
Hem sırtlarını, İslam adına son sözü söyleme hakkına dayıyorlar. Kuran’ın kimseye verilmediği hükmüne rağmen çaldıkları, ‘dinin sahipliği ve yegane koruyuculuğu’ rolüne bürünüyorlar...
Hem de hoşlanmadıkları görüşleri Cumhurbaşkanı Erdoğan seslendirince gıkları çıkmıyor. Fakat ilahiyat hocalarından tarihselci tezler duyunca çılgına dönüyor, kutsal otorite kesiliyorlar.
Baskı altına aldıkları Diyanet’e de nüfuz etmeye, resmi din yorumunu yanlarına almaya başladılar.