AK Parti, İstanbul’u vermeme mücadelesinde inandırıcı, mantıklı ve gerçekçi söylem üstünlüğünü CHP’ye kaptırıyor.
Muhalefet karşısında geriliyor iktidarın ikna gücü...
Ama ağzının laf yapma kabiliyeti yüzünden değil, sahicilikten uzaklaşma sebebiyle...
Münavebeli ekran nöbeti tutar gibi dönüşümlü sahne alıyor sözcüler. Uzattıkça uzatıyorlar; seyirci oyalarcasına yayıla yayıla, ferah fahur lügat paralıyorlar.
Dinlene dinlene kese atıyorlar da denebilir. Yorulan bırakıyor, sırasını bekleyen devralıyor muhalefeti zımparalayarak ufalama şovunu.
Ne ki kaçırdıkları bir şey var; sözlerinin değerini aşındırma, tahrişe yol açma tehlikesi...
Düne dek şiddet ve hararetle savundukları hiçbir şey yok ki, bugün kürsüye çıkıp tam tersini daha ateşli bir şekilde savunmasınlar.
Bayraktarlığını üstlendikleri ‘milletle inatlaşılmaz, sandıktan çıkana saygı duyun’ söylemini alın. İdari karar ile kamudan ihraç edilen ama seçilme hakkına engel bir yargı kararı olmadığı için yarışa sokulan HDP’lilere uygulayın...