“BBC de yürüyüşten yayına geçti, CNN de bağlandı, Gezi’nin
kışkırtıcısı kışkıranıyla, ajanı provokatörüyle tüm devrimbazlar
toplandı, kadro tamamlandı” manşetleri atıldı...
*
“İhanet ittifakı işbaşında, şer koalisyonu kolları sıvadı, milletin bütün düşmanları bir araya gelip çokuluslu saldırı başlattı” spotları döşenildi.
“Büyükada’da gizlice buluşan insan hakları örgütü maskeli fitneci ajanların sır toplantısı basıldı, ihbar üzerine suçüstü yapıldı, polisin nefes kesen baskınıyla bir otelde alengirli hazırlıktayken elleri kolları bağlı kıstırıldılar” tweet’leri sallandı...
*
“Kritik operasyonda ‘tertip komitesi’nin elebaşı Uluslararası Af Örgütü Direktörü ve avaneleri kıskıvrak yakalandı, insan haklarını savunmak bahanesiyle ne tür kaos planları çalıştıkları araştırılıyor, eyleme geçmeden dağıtılmaları büyük başarı, karışıklık çıkarma tehlikesi ucuz atlatıldı, sözde hak ve özgürlük aktivisti bozguncular silahlı terör örgütüne üye olmak duyumlarıyla suçlanıyor” haberleri patlatıldı...
‘HERKES İÇİN’ KISMI DA TAMAM
Bir zamanlar bölücülük, halkı din ve mezhep ayrımcılığıyla kin ve düşmanlığa tahrik, yasadışı örgüte yardım ve yataklık gibi suçlamalarla DGM’lerde yargılanan Necmettin Erbakan, Yaşar Kemal, Hasan Celal Güzel, Murat Bozlak, Akın Birdal ve benzerleriyle dayanışma için ‘kendini ihbar et’ kuyruklarına girenler yok muydu?
‘Beni de yargıla’ kampanyası açıp suç yazılarını yeniden basan, yayıncı sıfatıyla altına ortak imza atan binler yok muydu?