DEMİRTAŞ, "Gelin özyönetimi tartışalım deseniz ne olur"
diyor.
Başbakan, liderler turu kapsamında haftaya Demirtaş’la da
görüşecek. Çok da iyi eder.
Bu özyönetim zorlamasını da konuşurlar mı, bilmiyorum.
Ama gelin, onları beklemeden biz konuşalım. ‘Özyönetim’, onu savunanların jargonunda ‘KCK hakimiyeti’ demek. Devlet çekilecek, KCK yönetecek...
Farzımuhal kuruldu böyle bir kanton düzeni. KCK düzeninde yaşamak nasıl bir şeye benzerdi?
Hadi filmi biraz ileri saralım...
* * *
Böyle bir senaryoyu 2011’de, Radikal’de “Flashforward KCK yurttaşı” başlığıyla çalışmıştım.
KCK sözleşmesini elinize alıp orada tasarlanan geleceği bir film senaryosuna çeviriyorsunuz.
Sonlara doğru şöyle gelişiyor film.
1984 romanında anlatılan türden bir kara ütopyanın içinde buluyorsunuz kendinizi.
Orwell’in distopik dünyasında nasıl yürüyordu işler?
Riyakârlık rejiminin düşünce polisi, ‘çiftdüşün’ yöntemiyle düşünüp ‘yenikonuş’ diliyle konuşmaya zorluyor vatandaşlarını.
‘Yenikonuş’ dilinde ise gerçekleri tersyüz eden ‘parti
doğruları’ söylenebiliyor yalnızca. ‘Barış savaştır’, ‘terör
özsavunmadır’, ‘önderliğe boyun eğmek özgürleşmektir’, ‘kurtarmak
teslim almaktır’, ‘örgüt dayatması demokratik
siyasettir’, ‘zorbalık fedailiktir’ gibi...
Boyunduruk altındaki ‘KCK vatandaşları’nın ‘çiftkonuş’ dilinden örnekleri bu minvalde çoğaltabilirsiniz.