Cumhurbaşkanı Erdoğan, kasım başında Astana'daki Türk Devletleri Zirvesi'nden dönerken İsrail'le ilişkiler için şöyle demişti:
"Tamamen bağları koparmak, hele hele uluslararası diplomaside öyle bir şey olmaz."
İktidar, İsrail'i yaptırımlarla boykot etmiyor. Tepkisi sert ama eyleme geçirmiyor, söylem bazında. Diplomatik ve ticari ilişkilerimiz, seviye düşürmeden devam ediyor.
Zaten destekçileri de yaptırım için iktidara bastırmıyor. Mazeretleri var; ekonomimiz zarar görürse iktidar da seçimde zarar görürmüş. Öncelik, iktidarı korumakta, oy kaybetsin istemiyorlar.
Gazze'ye duyarlılıklarını ise kendi iktidarlarına ve ekonomilerine zarar verecek kampanyalar başlatan ABD'lileri, iktidarlarını protesto için sokaklara dökülen Avrupalıları takdir ederek gösteriyorlar. Onlarla tam dayanışma içindeler.
Aradaki boşluğu da resmi yaptırımların yerine sivil boykotu, İsrail'in yerine de kendi insanımızın çalışıp gittiği Türkiye'deki kahveciyi, hamburgerciyi, hastaneyi hedefe koyarak dolduruyorlar.