‘Taktik maktik yok, bam bam bam’ diye kafa göz girişiyorlar. İkisi de çetinceviz, saç saça baş başa bir mücadele. Seren Serengil örneğinde olduğu gibi, hasbelkader arada kalan da trol akınlarında harcanıp kim vurduya gidiyor. Anladığım kadarıyla Serengil, Hande Yener’in çok satanlardaki birinciliğine burun kıvırınca kopuyor bu son gulgule. Yener, sataşma olarak alıp Instagram’da bir gönderiyle baskın veriyor Serengil’e. Yener’in fanatikleri de repostlarla, beğenilerle filan bu belaltı saldırıyı çoğalttıkça çoğaltıyorlar. Karşı hücum orada da kalmıyor, Serengil’in arkasında o var diye Demet Akalın’a da çatıp çullanıyorlar. Gerçi bu fırtınalı çekişmeyi uzaktan izliyorum, kulaktan dolma malumat sahibiyim. Ama zaten detaylarıyla değil siyasi kavgalara benzerliğiyle ilgileniyorum. Gündeme oturan magazinel sürtüşmelerin genel karakteri ve doğası için şunu söyleyebilirim; Trump gibi perdeyi yırtmış durumdalar.