Drama Türküsü'nü bilirsiniz, hani "adam öldürmeyi de bre Hasan, oyun mu sandın" diye hayıflanıyordu.
Harita değiştirmeyi oyun sananlar var.
İkinci Dünya Savaşı örneği duruyor önümüzde. Kabıma sığmıyorum, gerekçesiyle coşup 'yaşam alanı'na doğru taşan Almanlar, etraflarını işgale kalktı. Sonu, kendileri için de dünya için de hüsran olmadı mı?
Aşk gibi hayâle de hudut çizilmiyor, ufkumuzu sınırlamayalım sınırlamamasına da...
İmkansızı istemekte sakınca yok ama gerçekçi davranmak kaydıyla.
Yakın tarih, yayılmacılık heveslerinin davetiye çıkardığı felaketlerle dolu. Biri de Saddam'ın, 1990'da Kuveyt'i Irak'ın 19. ili yapma macerasıydı. Hezimetle bitmedi mi?