OSMAN Müftüoğlu dün Hürriyet'teki köşesinde mercimekle kinoayı kıyaslıyordu.
Sağlıklı yaşam ve beslenme açısından tabii. "Mercimek mi, kinoa
mı" diye soruyordu.
Birden kinoayı hep bulgur ve pirincin yerine koyduğumu fark ettim.
Nedense mercimeğin alternatifi olarak hiç düşünmemiştim.
Kısır olarak denedim, başarılıydı. Dolmalık olarak hakeza.
Risottomsu türevleri bile şahane gidiyor. Fakat mercimeğin ehveni
diye tüketme fikri de nereden çıktı?
Sanki kalori ve protein değerleri arasında çok mu oynama var? Ya da
lezzet olarak mı birbirlerini çok andırıyorlar? Veya yan yana
getirilecek kadar birbirlerine yakışmıyorlar mı ki karşı karşıya
konuyorlar?
Ayrıca Müftüoğlu da kinoayla mercimeği yarıştırmayı yanlış buluyor.
Dahası, enfes bir mercimekli kinoa salatası tarifi de veriyor.
E madem 'hem mercimek hem kinoa'cı olarak noktalayacaktı
yazısını...
Hem madem o da birini diğerine tercih etmeyecekti...
Üstelik madem lezzetçe de yakıştırıyordu ki ikisini birlikte
tüketmeyi bile önerecekti...
Nereden icap etti şimdi 'mercimek mi, kinoa mı' diye sormak?
Ne diye içimize, mercimeğin yerine kinoayı ikame edip etmeme
şüphesini düşürdü?
Niye kilo yönetimi açısından bulgur ve pirincin ikamesi olarak
yaklaşmadı kinoaya, ta baştan bu minderde tartmadı da farklı bir
kategoride ele aldı?
* * *