Cumhurbaşkanı Erdoĝan'la MHP lideri Bahçeli, iç cepheyi güçlendirmekte hemfikirler. Ama kiminle ve nasıl güçlendirecekleri konusunda hemfikir oldukları söylenemez.
Dolayısıyla aralarında bir uyum, eşgüdüm, mutabakat, fikir birliği olduğu muhakkak. Fakat görüş ayrılığı yaşadıkları da doğru. Ya da henüz her konuda fikirlerini tam uyumlaştıramadıkları.
Bahçeli, Öcalan'la DEM'i yüz yüze görüştürmekte, Öcalan'a kendisini ifade imkanı tanımakta ısrarlı. Sol siyasetçi Ufuk Uras'a bunu, suyu yalaĝından deĝil kaynaĝından içmek olarak açıkladı.
Erdoğan'sa dün bir kez Bahçeli'nin teklifini övdü. Tarihi, cesur ve ezber bozucu buldu. Ama Öcalan'ı Meclis'e getirmekten yahut DEM'le görüştürmekten söz etmedi. Onun yerine, her yönüyle teklifi ele alıyor ve değenlendiriyoruz, gibi yaklaştı.
Yani MHP'nin 'vakit tamamdır' baskılarına raĝmen Erdoğan'ın teklifle ilgili değerlendirmeleri hâlâ sürüyor, henüz tamamlanmadı.
Erdoğan'ın, AK Parti grubuna konuşmasından dün hiç değilse bunu öğrendik. Perde az daha aralandı, vurdu biraz daha netleşti.