Başrollerinde Hülya Koçyiğit’le Kartal Tibet oynuyordu, Ertem Eğilmez filmiydi, sene 1969.
“Boş Çerçeve” filmi çekildiğinde, “boş baklava” daha icat olmamıştı.
Filme adını veren o içli şarkıyı, Belkıs Özener söylüyordu:
“Artık bülbül ötmüyor/Gül dolu penceremde/Yalnız hatıran kaldı, ah/Boş kalan çerçevede.”
Hey gidi günler...
Bugün zevkle dinlediğiniz, popüler birçok muhayyerkürdi bestede imzası var; üstat İsmet Nedim’in kulakları çınlasın.
Şu nağmeler, hangimizi alıp götürmez eski günlere:
“Aşkların en güzelini/Çılgınca sevenini/Yalnız sende bulmuştum/Yalnız senin olmuştum/Son defa seyredeyim/O yaşlı gözlerini...”
Elim gitmiyor şarkının içli havasını bozmaya ama parodisi yazılsa, içsiz baklavaya kaldığımız bugünlere herhalde şöyle uyarlanırdı:
“Baklavaların en lezzetlisini/Çılgınca yenenini/Yalnız cevizlide bulmuştum/ Fıstıklısına da razı olmuştum/Son defa yiyeyim/O tatlı dilimlerini.”