Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerindeki tasarruflara, siyasi değil hukuki bir operasyon diyebilirdik. Ünal'ın, gelen tepkileri Erdoğan nefretine ve terör seviciliğine bağlaması da bir anlam kazanabilirdi.
Fakat iç savaş çığırtkanlığı mı yaptı görevden alınan başkanlardan biri, hayır.
Seçimle geldiği belediyede ‘otonomluk, kanun tanımazlık ve özyönetim’ ilan ederek seçmen iradesine darbe vuran mı çıktı, yok.
Yani terör örgütüne yardım ve yataklık suçunu işlemek, demokrasiyi ve hukuku araçsallaştırmak, milli iradeyi istismar etmek, seçilme hakkını kötüye kullanmak gibi şartların oluştuğu, ispata muhtaç.
Sandıkta aldıkları temsil ve yönetme yetkisini örgüt komiseri zorbalara devrettikleri, somut delillerle kanıtlansa tamam.
Bu antidemokratik bir darbe olurdu. İçişleri'ne de 'dur' diyerek korsan girişimlere, milli irade gasplarına el koyma hakkı doğardı. Ne şüphe!...