“YSK’dan bana ne, kazansınlar da göreyim” resti çekildi mi, çekildi.
“Seçilseler de başkanlık yaptırılmayacak” zıtlaşması körüklendi mi, körüklendi.
“Kusura bakmasınlar, biz bu belediyeleri teröristlere yönettirmeyiz” köpürtmeleri pompalandı mı, pompalandı.
300 küsur kişilik kara liste yayınlandı, gazeteler iktidar ağzıyla “İşte İYİ Parti, CHP ve Saadet’in PKK bağlantılı adayları” diye başlıklar attı, üstüne “oyun bitti, tiyatro bitti” lafları çakıldı, bunların hukuki değer taşımayan istihbarat fişleri olduğu anlaşıldı, AK Parti’den CHP’ye geçenler dahi ‘terörist’ yaftasından kurtulamazken HDP’den AK Parti’ye geçen muadillerin korunduğu görüldü ve bu yargısız eleme, çifte standart örneği olarak tarihe geçti mi, geçti.