2017’nin son yalanı, ABD ile vize krizini sonlandıran karşılıklı açıklamalarda atıldı. Biliyoruz ki devletler sıkışınca halklarından gerçeği saklar, aldatmacaya başvurur, icabında 7 büyük günahtan biri demeden su gibi yalan da söylerler. Medyanın görevi ise bu resmi yalanları örtbas etmek değildir. Aksine, yalanları bulup ortaya çıkarmak, gerçeği ifşa etmek, aldatmacaları yakalayıp gözler önüne sermektir. Varlık sebebi yalanla mücadeleyken, medyanın tutup da yalana alet olması, tuzun kokması demek. Maalesef 2017, gider ayak şunu da yaşattı bize. ‘Amerikalılar öyle bizimkiler böyle dedi, bakalım kim kime inanacak, dikkatle bir kenara not etme zamanı’ diyerek hain fişlemeye çıkan gazeteciler de gördük. Yani peşinen ‘bana bizim elçilik yalan söylüyor dedirtemezsiniz’ önyargısıyla hareket ettiği yetmezmiş gibi, bunu başkalarına da dayatmaya kalkanlar. . .