Bakan Soylu’nun polislere ‘okul önlerinde çocuklarımızı zehirleyen uyuşturucu satıcılarının kırın bacaklarını, suçu bana atın’ komutu, Hıncal Uluç’u kesmedi. Önce, ‘o mecaz anlamında kullanılan bir laf, aman ya Rabbi nerelere çekildi’ diyerek eleştirenlere verip veriştiriyor pazar yazısında. İçişleri Bakanı’nın ağzından çıkanlar somut bir emir değil soyut bir vecize olarak anlaşılmalıyken, bu yazar çizer takımı anlamamış. İyi de onların anlamadığı mecazı, ‘vur deyince öldürmek’le meşhur takımlar mı doğru anlayacak? Bu arada, ‘Vur deyince öldürme’ deyimini vecize anlamında da kullanmıyorum. “Mecaz, cahillerin elinde hakikate dönüşür” diye de bir vecize var sonra. Vecizeler muhataba göre dikkatli konuşulmalı, tehlikeli olabilir, kıt anlayışlılarca gerçek zannedilebilirler. Hangi birimiz uyuşturucu tacirlerinin tepesine binilsin, iflahları kesilsin, nefes aldırılmasın, göz açtırılmasın istemez. Elimizden gelse boğazlarına çöküp gırtlaklamaz mıyız? İşte bu ortak duygularımıza en sorumlu mevkiden tercüman olmuş Bakan Soylu. Öyle diyor Hıncal Usta. Hatta az bile söylemiş, ‘Kırın bacaklarını o alçakların, yaşatmayın’ diyerek de eksikliği tamamlıyor.