İnönü, halkı ‘Moskof’ öcüsüyle korkutup karşı kampta yer almaya razı etmişti. Özcan Tikit, salı günü Habertürk’te, diplomatik bir görüşmenin çarpıtılmasından skandal çıkarılarak o yapay dalganın nasıl tetiklendiğini hatırlattı. Türkiye’nin NATO’ya yöneliş hikâyesi böyle başlıyor. ‘Moskof gavuru geldi geliyor, komünizm tehlikesi kapıda, Sovyetler Anadolu’yu işgale hazırlanıyor’ paranoyası, kamuoyunun iknasında etkili oluyor. Batı cephesiyle güç birliğine gitmek, iktidar ve medyası tarafından, ‘Moskof gavuru’na karşı bir güvence, korunaklı bir sığınak olarak sunulmuştu. Türkiye’nin NATO’dan çıkışa sürüklenişinde de aynı korku tersinden kullanılıyor. Yöntem aynı ama bu kez Türkiye’yi işgale hazırlanan öcü, NATO olarak gösteriliyor. ‘NATO işgale geliyor, bizi bölüp parçalayacak, senaryosunu yazdılar, provasını tatbikatta yaptılar, ABD’yle ve Haçlı İttifakı’yla savaş kapıda, hazır olalım’ yaygaralarıyla pompalanıyor korku. Kurtarıcı rolünde ise Rusya var. Birleşelim, Avrasyacı blokun koruması altına girelim deniyor.