Yıl olur, asra bedel. Türkiye Yüzyılı'nı başlatan muhteşem bir yıl olacaktı. Cumhuriyet'in de yüzüncü yıl dönümü.
Arkasından kötü konuşmak istemem. Fakat yüzyılın sene-i devriyesine yakışacak, methiyelerle uğurlanacak diye beklerken tarihi şahlanmamızla birlikte Ay'a sert iniş hayallerimizin de gelecek seneye devrettiği bir yıl oldu.
Plana sadık kalanlar, Türkiye Yüzyılı'na Londra'da girdi. Sinan Oğan'ın şahsında tabii.
Merkez Bankası Başkanı'na gerçek enflasyonu, soğan fiyatını haber veren apartman görevlisi Sadık Abi ise giremedi. İstanbul'da pahalılıktan kiraya çıkamayıp annesine taşınan Başkan'la aynı sayfada, acı gerçeklerin kapısında kaldı.
Maraş depremi, 50 bin can kaybı, geç müdahale, enkazdan oy kurtarma telâşı, bağış şovu yüzsüzleri, 14- 28 Mayıs seçim zaferi kutlamaları, sevinci kursağında takılanlar, katille hırsız ve tecavüzcü gibi kader kurbanlarından infaz indirimiyle boşaltılan cezaevlerine siyasi suçluların doldurulması, yüksek faize jet hızıyla dönüş, Hans'la George'u kıskandıran kira ve barınma krizi, dış güç çatlatan dış fon arayışı, şok Hamas saldırısı, İsrail'in Gazze katliamı derken sözü yordu, tahammül mülkünü yıktı kâfir; su...