Tıpkı, terörün savunulamaz bir yanlış oluşunun, terör gerekçesiyle kayyum atamalarını tartışmasız doğru yapmaya yetmemesi gibi...
Ama İçişleri Bakanlığındakine benzer bir mantıkla siyaset yürütüyor Pakdemirli. Kamuoyunu, orman yangınlarına müdahale tartışmasında THK ile 'devletin bakanı' arasında bir güven seçimi yapmaya zorluyor.
HDP'li belediye başkanlarının idari kararla görevden alınmasını eleştirenlere, kayyumla terör arasında bir seçimin dayatılmasından ne farkı var?
Her iki olayda da, kararın siyasi değil hukuki ve teknik olduğuna kamuoyunu ikna edecek bilgilendirmeler yerine, kutuplaştırma argümanlarıyla cevap veriliyor.
Aynı anda hem PKK terör örgütüne hem de kayyum atamalarına karşı çıkmak imkansızmış gibi. 'Ya terör ya kayyum, safınızı seçin, kimden yanasınız' deniyor muhalefete.
Seçenekler arasında 'ne terör ne kayyum' olmayınca, terörle mücadele üzerinden kutuplaşmama şansınız da kalmıyor.