İçişleri Bakanı Soylu, kara parayla mücadelede Türkiye’yi gri listeye alan Batı’ya köpürmüştü.
Ahlakımızı bozmasın diye LGBT’yi engellemelerine bağlamış; “Batı, ekonomik olarak bizden güçlü ama ahlak olarak değil, ahlaken biz üstünüz” demişti.
Anadolu irfanını uyandırmaya ömür adayan Nurettin Topçu, pek öyle demiyordu. Batı’yı ahlaksızlık, Doğu’yu da ahlak abidesi gibi tanımlamıyordu.
Ahlak denince, akla Nurettin Topçu gelir.
2017’deki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde, rahmetli Topçu’ya “vefa” ödülü verilmişti:
“Bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden eserleri” dolayısıyla...
“İsyan Ahlakı”nın yazarı; en büyük davası ahlak olan, yerli milli ve has Anadolucu bir fikir adamıydı.
Öğrencisi Orhan Okay’a mektupları, bugünlerde yine popüler.
“Anadolu’dan Hatıralarla Nurettin Topçu’nun Mektupları”, 2015’te basıldı. Kitabın özellikle 151. sayfası, WhatsApp gruplarında sıkça paylaşılıyor.
Derin bir hayal kırıklığı ve kahırla dolu şu satırlar, 1965 tarihli o mektuptan:
“İnsanın düşkünlüğünü, sefaletini bilirdim ama ruh sefaletinin bu kadar karanlığını görmemiştim.